MAKALELER / TEMİZLİK MADDELERİ İMALATINDA AMFOTERİKLER
DETERJANDA DEZENFEKTANLAR, AMFOTERİKLER |
Deterjanlara Etki Eden Maddeler Ve Fonksiyonu
Deterjan: Deterjanlar genel tanımı ile herhangi bir yüzeyde bulunan kirleri çözen ortamdan uzaklaştıran kimyasal bileşiklerdir. Deterjanlar, sabun yıkamada kullanılan maddelerden yapılırlar, sabundan farkı içinde daha çok yumuşatıcı maddeler bulunmasıdır. Yumuşatıcılar alkali ürünlerdir ve fazla miktarlarının cilde ve nefes yollarına tahriş edici etkileri vardır, bu nedenle fazla kullanımları sakıncalıdır. Deterjanların bakteri öldürme özellikleri yoktur. Ancak, kirleri, yağları ve artık maddeleri ortamdan uzaklaştırarak bakteri sayısını düşürürler. Deterjanlar ve Genel Özellikleri Deterjanlar suyun fiziksel ve kimyasal özelliklerini değiştirerek, suyun kirli araçlar ve gereçler üzerindeki sertlenmiş kalıntılara nüfuz etmesini, böylece onları yerinden çıkarabilmesini mümkün kılan kimyasal bileşiklerdir. Deterjanlar yüzey gerilimini azaltarak, iyi birer köpürtme, ıslatma ve elimine etme özelliği gösterirler. Yukarıda da belirtildiği gibi ana maddeleri sabundur. SABUN da bir deterjandır, ancak basit bir deterjandır. Sert sularda fazla etkinlik göstermez. Genellikle kişisel temizlikte kullanılır. Sabun sentetik deterjanların iyi ısıtma özelliğinden ve içlerindeki alkali maddelerin güçlü çözücü özelliğinden yoksundur. Sert sularda kir tabakası oluşturabilir ve zor köpürür. Oluşan köpük ise kolayca söner. Mutfak araç ve gereç temizliğinde sentetik deterjanlardan yararlanılır. Deterjan kullanılan araç ve yüzeylerin çok iyi durulması gerekir. Deterjanlar ekonomik, kokusuz, iyi eriyebilir, su ile uzaklaştırılabilir.saklamaya dayanıklı özelliklerde olmalı, korozif ve toksik etkileri olmamalıdır. Uygulanacak yüzey, kullanılacak su ve yöntemin özelliğine göre seçilmelidirler. Gıda endüstrisinde kullanılan başlıca deterjalar: 1. Alkali Bileşikler: Güçlü çözücü tozlar olup, çok korozotiftirler, proteinleri etkili şekilde çözme yetenekleri nedeni ile alkali bileşikler temizlik ürünlerinin temel bileşenidir. Uygulanabilirliği pH değeri ve çözeltinin tamponlama kapasitesine bağlıdır. Uzun süreli temaslarda dokularda kalıcı zararlara yol açarlar. Korozyon etkilerini azaltmak için azot oksit/silikon dioksit (N2O/SiO2)’i yüksek oranda içeren silikatlar ilave edilebilir. Kullanılan başlıca alkali bileşikleri şöyle sıralayabiliriz; sodyum hidroksit (NaOH), sodyum karbonat (Na2CO3), sodyum bikarbonat (NaHCO3), disodyum hidrojen fosfat (Na2HPO4), trisodyum fosfat (Na3PO4), sodyum ****silikat (Na2SiO3), sodyum bisilikat (Na2Si2O5), sodyum ortosilikat (Na4SiO4), potasyum hidroksit (KOH), amonyum hidroksit (NH4OH). 2. Asit Bileşikler: Bu tip deterjanlar materyallerin yüzeyinde kabuklaşmış kir tabakalarını uzaklaştırmak için kullanılır. Asidik temizleme bileşikleri spesifik tipte bir temizleyici olup genel amaçlı ve etkili bir temizleme bileşiği olarak tanımlanmazlar. Mineral birikintilerinin temizlenmesinde pH değerlerine bağlı olarak etki gösteren maddelerdir. Kullanılan en önemli anorganik ve organik asitler; hidroklorik asit (HCl), nitrik asit (HNO3), sülfirik asit (H2SO4), fosforik asit (H3PO4), hidroksiasetikasit (OHCH2COOH), formik asit (HCOOH), asetik asit (CH3COOH), tartarik asit (COOH(HOOH)2CHOH), sitrik asit ((COOH)CH2C(OH)(COOH)), sülfamik asit (NH2SO3H), ürenitrat (CO(NH2)2HNO3), glukonik asit (C5H6(OH)5COOH) dir. 3. Nötral Temizleyiciler (Surfektanlar): Sentetik deterjanlar olarak bilinen surfektanlar ilave edildiği çözeltinin yüzey gerilimini düşürür, partiküllerin ıslanmasını geliştirir ve kir partiküllerinin süspansiye olması ile topaklanmasını sağlar. Özellikle temizlenecek yüzeydeki temizleyici ve sanite edici bileşiklerin taşınmasını kolaylaştırır. Esas fonksiyonları ıslatma ve penetrasyon, emülsifiye etme, topaklanmayı önleme ve süspanse etmedir. pH değerleri 5.0 ile 9.0 arasında değişen farklı yüzey aktif maddeler el, alet ve ekipmanların temizliğinde kullanılmakta, ayrıca bunların yüzeyler üzerinde aşındırıcı etkisi de bulunmamaktadır. Bu ürünlerin sulu çözeltileri kirlerde herhangi bir denatürasyona neden olmaksızın yüzey genişletici bir etkiye sahiptir.Nötral temizleyiciler yapı olarak daha çok katyonik, anyonik ve iyonik olmayan (noniyonik) yapıda maddelerdir. Katyonik surfektanlar daha çok saniter olarak tanımlanmaktadır. Sulu çözelti içerisine pozitif yüklü aktif iyon verirler. Örnek olarak kuarterner amonyum bileşikleri (KAB)ni verebiliriz. Anyonik surfektanlar çözelti içine negatif yüklü iyonlar veren maddelerdir. Alkali bileşiklerle uyumlu olabilmeleri ve ıslatma etkisi ile temizleme ajanları içinde yaygın olarak kullanılan ıslatma ajanlarıdır. Herhangi bakteriyosidal etkiye sahip değillerdir. sodyum alkil benzen sülfanat, sodyum primer alkil sülfat, Sodyum oksietilen sülfat bu gruba örnek verilebilir. İyonik olmayan surfektanlar herhangi bir aktif iyon vermezler. Bu nedenle hem asit hem de alkali çözeltilerde etkilidirler. Sabun köpüğü üretmekten sorumlu olup, kimi zaman büyük miktarda köpük üretmeleri drenaj ve lağım sistemleri için sorun oluşturabilmektedir.Alkil fenoller, amidler ve etilen oksit bu grupta yer almaktadır. 4. Şelat Oluşturan Bileşikler: Yüksek sıcaklık ve alkali pH değerlerinin neden olduğu Ca ve Mg bileşiklerinin birikimini önlemek için kalsiyum bağlayan bileşikler yada şelat oluşturma kapasitesine sahip maddeler kullanılmaktadır. Bu etki su sertliğini oluşturan bileşenlerin yeniden aktivitesini etkin bir şekilde azaltmaktadır. Bunlara örnek; tetra sodyum bifosfat (Na4P2O7), penta sodyum trifosfat (Na5P3O10), hekza sodyum tetrafosfat (Na6P4O13), sodyum hekza ****fosfat ((NaPO3)6), sodyum tartarat (COONa(CHOH)2COONa), glukonik asit (C5H6(OH)5COOH), sitrik asit (COOHCH2- HOCCOOH-CH2COOH), etilen diamin tetra asetik asit ((HOOCCH2)2NCH2CH2N (CH2COOH)2) ve nitrilotriasetik asit (N(CH2COOH)3)’i verebiliriz. Yukarıda belirttiğimiz deterjan sınıflandırmasına ilave olarak, bazen özel bir kirin uzaklaştırılması için yüzeye zararlı olan belli özel ajanların kullanımı gerekli olmaktadır. Böylesi durumlarda korozyon inhibitörlerinin kullanılması önerilmektedir. Ayrıca bir temizlik ürününün bütün bileşenleri temizlik prosesinde aktif değillerdir. Bu nedenle toz halindeki temizlik ürünleri inert yapıda, destekleyici maddeler içerebilmektedirler Sentetik Deterjanlar: Sentetik deterjanlar, elde ve makinada bulaşık yıkamada ve de genel temizlikte kullanılanlar olamak üzere birkaç çeşittir. Genel amaçlı sentetik deterjanlar biraz alkalidir ve yerden, duvardan, tavanlardan ve sabit büyük araç gereçten kir çıkarmada etkindir. Daha derin temizlik gerektiren durumlar için yapılmış deterjanlarda vardır. Bu tür deterjanlar fazla alkalidir ve mumsu maddeleri ya da ağdalanmış yağı temizlemek için kullanılır. Bulaşık makinalarında kullanılan deterjanlar da daha fazla alkalidir, bu nedenle elle yıkamada kullanmaya uygun değildirler. Elde bulaşık yıkamada kullanılan deterjanlar ise daha nötrdür ( fazla alkali değildir ) ve elleri yumuşak tutmak için çeşitli maddeler içerir. Bazı kirler, örneğin kireç kaplı bulaşık makinesi parçaları, ya da pirinçten ve bakırdan yapılmış malzemelerindeki pas lekeleri ve karartılar, alkali temizleyicilerden etkilenmez. Bu tür durumlarda, bazen formüllerinde asit içeren deterjanlar kullanılabilir. Bu tür malzemeler temizlenecek yüzeye ya da kullanıcının cildine zarar vermemesi için özenle seçilmeli ve uygulanmalıdır. Deterjanların içindeki alkali maddeler suyun sertlik derecesine düşerek temizleyici ajanların daha etkin temizlik yapmasını sağlarlar. Dezenfektanlara Etki Eden Maddeler Ve Etkileri Dezenfektan Ortamda ve gıdalarda bulunan mikroorganizmaları yok ederek, zararlı olmayacak seviyeye çeken kimyasal maddelerdir. Dezenfeksiyon işlemi sonucunda dezenfekte edilen yerde yaşayan mikroorganizma sayısı düşer. Dezenfeksiyon işlemi çoğu zaman bakteri sporlarını yok etmez. Dezenfeksiyon öncesinde derinlemesine temizlik yapılmayan bir dezenfeksiyon işlemi etkin olamaz. Dezenfektanlar son derece zararlı maddelerdir, gereksiz yere kullanılmazlar ve kullanımlarından sonra ortamın bol su ile durulanması gerekir. Bu durum bu ünite için tekrar tekrar dile getirilmiştir, çünkü çok önemlidir, personelin bu konuda çok iyi aydınlanması gerekir. Gıda endüstrisinde kullanılan başlıca dezenfektanlar: Hipokloridler: Yemeklerin temas ettiği yüzeylerde kullanılan dezenfektanlardır. Pahalı değildir ve doğru konsantrasyonda kullanıldıklarında çok az tat ya da koku bırakırlar. Geniş bir antibakteriyel aktivite yelpazeleri vardır.Bu aktivite, bakteri sporlarına da arşıdır ve bu özelik çoğu dezenfektanda yoktur. Bununla birlikte, bazı organik meteryaller tarafından pasif bırakılabilirler. Kuvvetli çözeltiler, bazı ****lleri aşındırabilirler. İyodofor Dezenfektanlar: Bu tür dezenfektanlar, iyot ve deterjan kapsamaktadır ve organik materyaller tarafından pasif bırakılabilir. Sporlarla mücadelede hipokloritler kadar etkin değildir ve daha pahalıdırlar, az tat ya da koku bırakırlar. Dördüncül Amonyum Bileşikleri ( QAC ler ): Bu tür dezenfektanlar bakterilere karşı hipokloritler ya da iyodofor dezenfektanlar kadar etkin değildir. Dezenfektanın taze solüsyonları günlük olarak kullanılmalıdır. Amfoterik Etkileyiciler: Bu tür dezenfektanların, deterjan ve bakteri öldürücü özellikleri vardır. Toksin özellikleri düşüktür, nispeten daha az aşındırıcı, tatsız ve kokusuzdurlar. Bununla birlikte organik maddeler tarafından etkisiz kılınabilirler. Fenolik Dezenfektanlar: Birkaç tipi vardır. Organik maddeler tarafından kolay kolay etkisiz hale getirilemezler ama plastik ve lastik ( kauçuk) karşısında etkisiz kalırlar. Bazıların kuvvetli kokuları vardır. Genellikle yemekle temas eden iç yüzeylerde kullanılmaları önerilmez. Bu kimyasallar dışında, bazen buhar yada 80-90 ºC deki sıcak su da dezenfekte etmek amacıyla kullanılmaktadır. Ekipman parçalarının 80 ºC deki suya 10 dakika daldıtrılması veya 1 dakika süreyle 85 ºC deki buharın gıdayla temas eden yüzeylere verilmesi uygulamaları da aynı etkiyi göstermektedir. Hiç kalıntı bırakma riski taşımayan bu işlem lerin maliyeti görecel olrak daha yüksektir. Bazen de ekipmanların motor kısmına zarar verebileceği gözlendiğinden, sanitasyon sağlamada dezenfektanların kullanımı yaygın olarak sürdürülmektedir. Optimum koşullarda dezenfektanların 2 dakika içinde etkili olduğu bilinmektedir. Olumsuz koşullar da göz önüne alınırsa, bu temas süresinin 10 dakika olacak şekilde ayarlanması önerilmektedir. Dezenfektanların 21-38°Cºler arasında en yüksek aktiviteyi gösterdiği bilinmektedir. Bu yüzden dezenfektanların günlük olarak hazırlanması ve aktivite tayini yapılması gerekli görülmektedir. Klorlu dezenfektanlar, ucuz ve kullanımı kolay olmasından dolayı geniş kullanım alanı bulmaktadır. Fakat bunların kullanımı gıdalarda renk değişimine neden olduğu ve ****llerde korozyon yaptığı için dezavantaj yaratabilmektedir. Bu nedenle temas süresinin 20-30 dakikayı geçmemesi önerilmektedir. İyodoforlar, fosforik asit ile aktivitesi arttığı için birlikte kullanılmaktadır. Klorlu bileşiklere göre organik madde varlığında daha stabil olduğu bilinmektedir. 50-70 ppm serbest iyot çözeltisinin uygun kullanım olduğu bildirilmektedir. 50°C üzerinde ise aktivite kaybı söz konusu olabilmektedir. Son yıllarda biquanidinler, KAB ve amfoterik dezenfektanların kullanımı önem kazanmıştır. Sanitasyondan sonra kontaminasyonu önleme, düşük toksisite gibi özelliklere sahip olduğu ve ayrıca yüzeyleri % 0.5’lik KAB ile bütün bir gece bekletmek sureti ile başarılı sonuçlar alındığı bildirilmektedir. Özellikle Gr (+) bakterilere karşı etkili, Pseudomonas aereginosa’ya karşı ise hassasiyetinin az, virüslere inaktif, fakat bazı fungusid (Candida veAspergillus) türlerine ve protozoalara karşı etkili olduğu bilinmektedir Bu bileşikler çoğunlukla taban, döşeme ve ekipman dezenfeksiyonunda kullanılmaktadır. Gıda ile temas eden yüzeylerde kullanımı uygun değildir. Başlıca avantajları arasında ise organik maddelerle reaksiyona girmemeleri, yüksek pH ve sıcakta etkinliklerini gösterebilmeleri, deri ve mukozalarda tahrişe neden olmamaları sayılabilmektedir.KAB bakteri hücre zarını tahrip ederek içeri girmekte ve etkisini göstermektedir. Gıda endüstrisinde yerinde temizlik sistemi (Clean In Place = CIP) ile etkili sanitasyon sağlanmaktadırlar.
HAMMADDELER ANSİKLOPEDİSİ
|