test HAMMADDELER ANSİKLOPEDİLERİ - www.hammaddeleransiklopedisi.com - 2014 - DETERJAN ANSİKLOPEDİSİ - KİMYASAL GÜBRELER ANSİKLOPEDİSİ - ENDÜSTRİYEL SANAYİ BOYALARI ANSİKLOPEDİLERİ - PARFÜM ve RENKLİ KOZMETİK FORMÜLLERİ - SAÇ BAKIM FORMÜLLERİ - CİLT BAKIM FORMÜLLERİ - DEZENFEKTANLAR ANSİKLOPEDİSİ - 1 - DEZENFEKTANLAR ANSİKLOPEDİSİ - 2 - BİTKİSEL KOZMETİK ANSİKLOPEDİSİ - MADENİ YAĞ ANSİKLOPEDİSİ - ENDÜSTRİYEL ÜRÜNLER ANSİKLOPEDİSİ 1 - ENDÜSTRİYEL ÜRÜNLER ANSİKLOPEDİSİ 2 - GIDA ÜRÜNLER ANSİKLOPEDİSİ - 1 - GIDA ÜRÜNLER ANSİKLOPEDİSİ - 2 - ORGANİK GÜBRELER ANSİKLOPEDİSİ - OTO BAKIM ÜRÜNLER ANSİKLOPEDİSİ - YAPI KİMYASALLARI ANSİKLOPEDİSİ -1 - YAPI KİMYASALLARI ANSİKLOPEDİSİ -2 - PASTALAR ve BOYALAR ve YAPIŞTIRICILAR ANSİKLOPEDİSİ | HAMMADDELER ANSİKLOPEDİSİ
HAMMADDELER ANSİKLOPEDİSİ




MAKALELER / BAĞLAR NASIL GÜBRELENMELİ

Bitkilerin gelişip ürün verebilmesi için 16 bitki besin elementine mutlak ihtiyaçları vardır. Bunların bir kısmı temel besin elementleri, diğer bir kısmı ise asmalarda az miktarda bulunan iz elementlerdir. Bağlara verilecek gübre miktarı iklim, toprak, anaç, üzüm çeşidi, sulama vb. gibi birçok faktöre bağlı olarak değişir. Bu nedenle tüm bağlar için uygulanabilecek tek bir gübre reçetesi vermek yanlış olur. Bağın gerçek gübre ihtiyacını saptamak için toprak ve yaprak analizlerinin yaptırılması gerekir. Burada verilen değerler bir fikir vermesi açısından seçilen ortalama değerlerdir.

9.3.1. Bağların değişik dönemlerde gübrelenmesi

Bitki besin maddelerinin asmalara verilmesi gelişme evrelerine göre; a) Fidanların dikimi esnasında uygulanan tesis veya dikim gübrelemesi, b) Genç bağların gübrelemesi, c) Verimli bağların gübrelemesi diye ayırmak gerekir.

9.3.1.1. Tesis gübrelemesi: Fidan dikiminde yapılması

gereken gübrelemedir. Bu amaçla sadece, topraktaki hareket
hızı az olan, fosfor ve potasyum kullanılır. Magnezyum
noksanlığı gösteren topraklarda, dekara 25-50 kg arasında
Magnezyum oksit olacak şekilde, bu gübrenin de verilmesi
önerilmektedir (Dekara verilecek miktar çukur sayısına
bölünerek herbir çukura düşen miktar bulunur). Gübreler
çukurların dibine konularak, toprakla iyice karıştırılır.
Daha sonra dikim yapılır. Fosforlu ve potaslı gübreler dikimden önce dipkazan yardımıyla da verilebilir, üzerine gübre kovası monte edilmiş dipkazan sıra üzerinde 50-60 cm derinlikten çekilerek bu iki gübre birlikte verilebilir.
Böylece özellikle genç bağlarda derine gübre verilerek köklerin kesilmesi de önlenmiş olur.

9.3.1.2. Genç Bağların Gübrelemesi:

Dikim yılını takiben,asmalar tam verim çağına girinceye kadar üç yıl süreyle
yapılan gübrelemedir. Esas olarak Azot, fosfor ve potasyum
verilir. Azotun yarısı şubat, diğer yarısı nisan-mayıs ayında uygulanır. Diğer iki gübre sonbaharda verilir.
Gübreler bant şeklinde, gövdeden 30 cm uzakta açılan 10-15 cm derinlikteki hendeklere verilir. Tesis ve genç bağların gübrelenmesinde kullanılacak miktarlar tablo 9.3.1' de
verilmiştir.

9.3.1.3. Verimli bağların gübrelemesi:

Asmalar verime yattıktan sonra yapılan gübrelemedir. Asmaların gübre ihtiyacı önceki yıllara göre daha fazladır. En fazla azot ve potasa ihtiyaç duyulur. Verilecek miktarlar bağın kuru ve sulu koşullarda yetiştirilmesine göre değişir(Tablo 9.3.2). Fakat, burada belirtilen değerler ortalama rakamlar olup, gelişmesi iyi olan bağlarda bu miktarları %50 oranında arttırmak mümkündür.
Buradaki besin maddesi miktarları saf olarak verilmiştir-Verilecek gübre. miktarları gübrenin içerdiği saf besin maddesinin yüzdesine göre değişir. Ayrıca asmalar gübrenin tamamından verildiği yıl içinde yararlanamazlar.Ancak belirli bir yüzdesinden yararlanabilirler. Kalanı değişik şekillerde kayba uğrar veya daha sonraki yıllarda yararlanılır (Tablo 9.3.3 ) •
Asmalara verilecek besin maddelerinin diğer bir kaynağı da hayvan gübreleridir. Bunlar hayvanların katı ve sıvı atıkları ile altlarına serilen yataklık materyalden ibarettir. Hayvan gübrelerinin besin maddesi içeriği sabit olmayıp, haydanın cinsine, yaşına, beslenme durumuna, yataklık cinsine ve gübrenin saklanma şekline bağlı olarak değişir-

Koyun ve at gübresindeki azot çok çabuk bir şekilde yarayışlı hale geçer. Tavuk gübresi az su içerir fakat çabuk etkilidir. Hayvan gübresinin bileşiminde yemlerin etkisi çok fazladır. Yedirilen yemlerdeki azotun %50 si, fosforun %60 ı, potasyumun % 70 i atıkla dışarı atılır.
Ahırdan çıkan taze gübre hemen bağa ser ilmemelidir. Gübre
bir yerde olgunlaştırıldıktan yani çürütüldükten sonra bağa
serilir. Ayrıca yabancı ot tohumları da çimlenme gücünü
kaybederek kısmen yok edilmektedir. Taze gübreyi
olgunlaştırma süresi en az üç ay olmalıdır. Gübre beton bir zemin veya sıkıştırılmış bir zemin üzerinde yığın halinde ve yağmurlardan korunarak saklanmalıdır. Gübreyi olgunlaştırma esnasında bir miktar besin kaybı olur.Üç aylık bekleme sonunda azotun %35 i, fosforun %17 si, potasyumun da % 25 i kayba uğrar. Bekletme süresi uzarsa kayıplar daha da artar. Gübreden azot kaybını azaltmak için, taze gübreye jips(alçı taşı) ve süperfosfat gübresi verilmelidir. Bu gübrelerin besin maddesi yanında en önemli özelliği toprağın yapısını düzeltmesi ve su tutma kapasitesini art tırmasıdır.Hayvan gübresinin bağlara üç yılda bir, 3-5 ton/ dekar olacak şekilde verilmesi önerilmektedir.
Bağlarda toprak analizlerinin yanında, asmalardaki besin maddesi ihtiyacı yaprak ve yaprak sapı analizleri yapılarak daha sağlıklı saptanabilir. Bu açıdan çiçeklenme sonuna doğru ilk salkımın tam karşısındaki yapraktan alınan örneklerde besin maddesi analizleri yapılır.

9.3.2- Asmaların Kullandığı Başlıca Besin Maddeleri

9.3.2.1. Azot (N)

Canlıların yapıtaşları olan proteinlerin yapısında bulunması nedeniyle , asmalar tarafından en fazla ihtiyaç duyulan besin maddesidir. Noksanlığında yapraklar sararmakta ve asmanın gelişimi durmaktadır.
Topraktaki azotun esas kaynağını; topraktaki organik
materyallerin (her türlü bitki hayvan ve mikroorganizmalar)
çürümesiyle bitkiye yarayışlı hale gelen azot ve verdiğimiz
azotlu gübreler oluşturur. Ayrıca, bilinçli olarak yeşil
gübreleme yapılırsa, bu yolla topraktaki azot önemli düzeyde
arttırılabilir. Toprağa esas azot takviyesi mineral gübreler
vasıtasıyla olmaktadır. Azot toprağa derişik formlarda
( Amonyum, üre, nitrat vb.) verilebilir. Fakat bitkiler
azotu çoğunlukla nitrat, az miktarda da amonyum ve üre
formunda alırlar. Bu nedenle diğer formların, topraktaki
mikroorganizmalar tarafından nitrata çevrilmesi
gerekmektedir. Bunun için amonyum ve üre formundaki gübreler verildikten sonra,nitrata dönüşmesi ve asma tarafından alınabilmesi için en az birkaç hafta geçmesi gerekir.
Verime yatmış bağlarda kökler asmanın etrafına iyice yayıldığı için, azotlu gübreler sıra aralarına serpme olarak verilebilir. Yalnız toprağa attıktan sonra, azot kaybını önlemek amacıyla, sürüm yaparak üzerini hemen toprakla örtmek gerekir. Ayrıca, yağmurdan hemen önce verilerek, azotun toprağa en az kayıpla karışması sağlanır.
Azotlu gübrelerin verilme zamanı iki dönem halindedir. 0
yıl için bağların gerek duyduğu toplam azot ihtiyacı ikiye
bölünür. Yarısı gözler uyanmadan önce Şubat, diğer yarısı
çiçeklenmeden önce Nisan-Mayıs ayları içerisinde
verilmelidir.
Asmaların en fazla azota ihtiyaç duyduğu dönem uyanmadan çiçeklenme sonuna kadar süren, ilkbahardaki hızlı sürgün büyüme devresidir, üzümlerin olgunlaşma dönemde asmaların azota pek ihtiyacı yoktur. Bu nedenle yaz aylarında veya sonbaharda azot verilmemelidir. Eğer verilirse sürgünlerin odunlaşması gecikir ve asmalar sonbahardaki erken donlardan zarar görebilir.
Azotlu gübrenin ilk uygulama zamanında mümkün olduğunca verilmesi kolay ve ucuz gübreler kullanılır. Bu açıdan öncelikle amonyum sülfat gübresi önerilir. İkinci uygulama zamanında nitratlı gübreler tercih edilmelidir.
Toprağa azot vermenin diğer bir yolu yeşil gübrelemedir.
Bağlara baklagil ekilerek yılda ortalama 1.5-5 kg/da saf azot verme olanağı vardır. Maliyet açısından aynı miktar azot mineral gübrelerle daha ucuza verilebilir. Fakat yeşil gübrelerin toprağa verdiği azotun yanında toprağa organik madde ilave ederek bünyenin düzelmesine yardımcı olur. Asmalarla su rekabetine girmemesi açısından, yeşil gübre bitkisinin kışın yetiştirilmesinde yarar vardır. Bu açıdan öncelikle baklagiller kullanılmalıdır. Kışlık bir yeşil gübre uygulaması (örneğin fiğ) dekara 2.5-3 kg kadar saf azot verebilir.
Toprağa hayvan gübreleriyle de azot verilebilir. Bu gübreler verildikten sonra azot kaybını önlemek için üzeri hemen toprakla örtülmelidir. Tavuk ve koyun gübresindeki azot sığır gübresindekinin yaklaşık iki mislidir, tik yıl sığır gübresindeki azotun %50 sinden, tavuk gübresindeki azotun ise %50-90 ından yararlanılır. Tavuk gübresi fazla verilirse özellikle kumlu topraklarda çinko ve demir noksanlığına yol açabilir. Tuzluluk problemi olan topraklarda, fazla miktarda verilen hayvan gübresi tuzluluk problemini arttırabilir.
Sultani çekirdeksiz asmalarında sürgün ve meyve gelişimi için saf olarak 8.4kg/da azota ihtiyaç olduğu bulunmuştur. Bunun 3kg/da ı meyveler için harcanır. Başka bir çalışmada bu miktarlar farklı çeşitler için sırasıyla 6.8 ve 2.8 kg/da olarak saptanmıştır. Şaraplık çeşitlerde herbir ton üzüm için 1.43 veya 1.70 kg azota ihtiyaç duyulduğu bulunmuştur.

9.3.2.2. Fosfor (P)

Asmaların fosfor ihtiyacı, azot ve potasyuma göre oldukça düşüktür. Fosfor toprakta pH ya bağlı olarak, alüminyum, demir veya kalsiyum ile bileşik halinde bulunur. Ayrıca, organik fosfor bileşikleri halinde bulunur. Topraktaki fosforun çok az bir kısmı erir halde bulunmakta ve asmalar tarafından alınabilmektedir.
Asmalar topraktaki fosforu, H2PO4- şeklinde ve az miktarda HPO4.-2 iyonu halinde alırlar.
Asmalarda fosfor noksanlığının belirtilerini tam olarak gözlemek pek mümkün değildir. özellikle çok düşük ve çok yüksek pH'11 topraklarda noksanlığına daha sık rastlanır. Fosfor noksanlığında yaşlı yaprakların, özellikle orta ve üst yan dilimlerde kızarıklıklar meydana gelir. Yapraklar çiçeklenme dönemi veya hemen sonra dökülür.
Verime yatmış bağlarda asmalar iyice gelişip kökler sıra
aralarını doldurduğundan sıranın ortasına tek bir bant
halinde vermek yeterli olmaktadır. özellikle kireçli topraklarda verilen fosforun alınamaz forma geçmesi daha fazladır. Bu nedenle bu tip topraklarda fosforun bant şeklinde verilmesi daha çok önem kazanır. Toprağa serpilerek verilmemelidir.Asmaların organlarında 1 kg/da P saptanmıştır. Herbir ton üzüm üretimi için 0.25 kg P2Os a ihtiyaç vardır.

9.3.2.3. Potasyum (K)

Potasyum asmalarda şeker ve nişastanın oluşumunda görev alır. Bitkilerin hastalık ve zararlılar ile soğuğa dayanımını artttırır. Asmanın topraktaki mevcut sudan daha iyi yrar1 anmasını sağlar. Asmaların en fazla ihtiyaç duyduğu devre üzümlerin olgunlaşma dönemi yani yaz aylarıdır.
Toprak içerisindeki mineral maddelerin çözülmesiyle toprağa bol miktarda potasyum verilir. Ancak bu potasyumun önemli bir kısmı kil minerallerinin tabakaları arasında tutulur. Dolayısıyla bitkiler bundan yararlanamaz. önemli olan topraktaki toplam potasyum değil, değişebilir durumda olan(kil minerallerinin etrafındaki) ve toprak çözeltisinde bulunan potasyumdur. Bitkiler tarafından potasyum(K*) iyonu halinde topraktan alınır. Killi topraklarda daha çok tutulur,yağışlar la ve sulamayla kolayca yıkanmaz. Fakat kumlu topraklarda tutunması zordur. Bu nedenle potasyum noksanlığı daha çok kumlu topraklarda görülür.
Potasyum noksanlığı özellikle yaşlı yapraklarda görülür. Yaprakların rengi öncelikle soluk ve sarıdır. Bu renk değişimi önce yaprak kenarlarından başlar ve daha sonra yaprağın orta kısmına doğru ilerler. Siyah renkli üzümlerde sararmış alanlar bronz rengini alır. Renk değişimini takiben yaprak kenarlarında yanıklıklar ve kıvrılmalar meydana gelir. Bu belirtilerin görüldüğü kısımlarda ile yaprağın ortasındaki yeşil alan , kesin bir çizgiyle ayrılmış gibi görülür.Potasyum noksan 1ığındaki yapraklardaki kırmızılık antosiyanin artışından kaynaklanır. Yapraklar gelişimini tamamlamadan erkenden dökülür.
Potasyum noksanlığında sultani çekirdeksiz çeşidinde salkımlar uçtan itibaren buruşmaya ve kurumaya başlar. Bu durum yaz ortasında ve özellikle hasat zamanında daha çok görülür. Susuzluk belirtilerine çok benzer.
Potasyumlu gübrelerden potasyum klorürü çok dikkkatli kullanmak gerekir. Tuzlanma problemi yaratabilir. Genellikle kullanılan potasyum sülfat ve potasyum nitrattır. Kireçli topraklarda öncelikle potasyum sülfat tercih edilmelidir. Potasyum nitrat bünyesinde ayrıca %13 azot da içerir. Potasyumlu gübreler bir defada , sonbahar veya kış aylarında verilir. Fakat sulanabilir bağlara çiçekten hemen önce veya tane tutum dönemindeki ilk su ile birlikte potasyum nitrat verilebilir. Böylece tane tutumu ve meyve kalitesi iyileştiri lebi 1 ir. Gübreler bant şeklinde asmaların 30-50 cm sağında ve solunda 20-25 cm derinlikte açılan karıklara bant şeklinde verilir ve üzeri örtülür. Sıra arasına serpme olarak verilirse toprakta bağlanması fazla olur ve asma pek yararlanamaz. Fosforla birlikte karıştırılarak verilebilir. Dipkazan üzerine monte edilmiş gübre kovasıyla, sıra arasının tam ortasından 20-40cm derinlikte tek sıra halinde fosforlu ve potaslı gübreler birlikte de verilebilir. Sultani Çekirdeksiz çeşidinin üzümlerinde 5.6kg/da K2O saptanmıştır. Bu miktar o yıl kullanılan azotun yaklaşık %60'ını oluşturur.

9.3.2.4. Demir (Fe)

Bitkilere yeşil rengi veren klorofilin yapısında bulunmamasına rağmen, klorofilin oluşumunda katalizör görevi nedeniyle bitkilerd mutlak bulunması gereken bir besin maddesidir.Demirin noksanlığı nedeniyle yaprağın sararmasına kloroz adı verilir. Demir noksanlığına topraktaki yüksek kireç ve yüksek pH, kötü toprak drenajı, yüksek taban suyu ve sudaki bikarbonatlar veya bunların kombinasyonu yol açar. Demir noksanlığı öncelikle genç yapraklarda görülür ve daha sonra noksanlık devam ederse yaşlı yapraklarda da kloroz görülmeye başlar.
Demir noksanlığında yapraklar başlangıçta açık yeşil veya sarı renktedir, önceleri damarlar yeşildir. Fakat noksanlık arttıkça damarlarında sararması sonucunda yapraklar tamamen sarı ve hatta beyaz bir renk alır. Noksanlığı gidermek için topraktan veya yapraktan bitkiye demir verilmesi gerekir. Bu amaçla organik demir bileşikleri(jelatlar) veya inorganik demir bileşikleri(Demir sulfat=karaboya) kullanılır. Organik demir bileşikleri pahalı olmasıiıo. rağmen az miktarlarda bile etkilidir. Toprağa ve yaprağa ve^ien tipleri vardır. Yapraktan uygulama daha etkilidir. Ayı-~a jelatlar demir sulfata göre çok daha fazla etkilidir.
Demir sülfatın bünyesinde %19-23 saf demir vaıo,r. Fakat toprağa verildiğinde bünyesindeki demirin büyük bir Msmı erimez hale geçer. Bundan da bitkiler yararlanamaz. t,^. nedenle bitkinin ihtiyacı olan dozdan daha fazlasını vermek gerekir, özellikle toprak pH sının yüksek olması durumunda (kireçli topraklarda) verilen demirin büyük bir kısmı bitki tarafından alınamaz.
Topraktan demir verme: Genelde 100 litre suda 12 kg demir sülfat eritilir. Kış sonunda asmalar uyanmadan hemen önce toprağa verilir. Kış dinlenme döneminde asmalar yüksek doza daha dayanıklıdır. Uygulama yaza doğru kayarsa dozu azaltmak gerekir. Her asmanın etrafında gövdeden 30 cm uzakta ve 30 cm derinliğinde bir çanak açılır. Çözelti gövde ile temas etmemelidir. Diğer bir verme şekli yine gövdeden 30 cm uzakta, 30 cin derinlikte 4 delik açılır. Asmanın yaşına göre %12 lik çözeltiden herbir asmaya 10-20 litre olacak şekilde bu çukurlara eşit olarak verilir. ÇözeHi toprak tarafından emildikten sonra aynı çanak teiniz suyla 1-2 defa doldurulur ve daha sonra toprakla kapatılır. Demirsulfat in etkisi oldukça sınırlıdır. Bunun yerine jelatlar kullanılmalıdır. Asma başına ortalama 40-50 gram verilebilir. özellikle kireçli ve pH sı yüksek topraklarda Te-EDDHA formundaki jelatların kullanılması daha uygundur.
Yapraktan demir verme: Demir sülfat çözeltisi, topraktan
yapılana göre çok daha düşük dozda uygulanır. Kloroz devam
ediyorsa, bu çözeltiden asmalara sık sık püskürtmek gerekir.
Yapraklar için 100 litre suya 500-750 gram demir sülfat
eritilerek püskürtmek yeterlidir. Daha yüksek doz
kullanılırsa yapraklarda yanma meydana gelir. Demir
çözeltisinin yapraklara kolayca yapışmasını sağlamak için , çözeltiye %0.2 oranında yayıcı-yapıştirıcı koymak gerekir. Demirin yaprak içindeki hareketi sınırlı olduğundan çözelti ancak yaprakla temas ettiği yerlerde etkili olur. Yapraktan demir vermek topraktan vermeye nazaran daha etkili ve ekonomik t i r.
Klorozu önlemede yararlanılan başka bir formül : 100 litre
suya , 100 gram demir sulfat+ 200 gram üre 200 gram yayıcı-
yapıştırıcı olacak şekilde hazırlanır. Bu çözelti
çiçeklenmeden hemen sonra 15 er gün arayla 2-3 defa verilirse iyi sonuç alınmaktadır.


 

 


ETİKETLER: BAĞ GÜBRESİ NEDİR,BAĞ GÜBRELEME,BAĞ GÜBRESİ NASIL YAPILIR,ÜZÜM GÜBRESİ,AZOTLU BAĞ GÜBRESİ,BAĞ GÜBRE FORMÜLLERİ,BAĞ BAKIMI,BAĞ BESLEME,TOPRAK,BİTKİ.

                                                           HAMMADDELER ANSİKLOPEDİSİ